Türk Silahlı Kuvetlerinde Disiplin Suç ve Cezaları ve Yargı Denetimi Doktora Tez Taslağı Avukatlık Bürosu
20 günlük gelmeme süresinin hesabında 94. Maddedeki 10 gün gelmeme durumunun da araştırılması, eğer memur çekilmiş sayılıyorsa memuriyette çıkarma cezasının verilmemesi gerekmektedir[222]. TSK’da görevli devlet memurunun bu eylemi aynı zamanda AsCK’nun 130. Maddesinde yazılı askeri eşyayı özel menfaatinde kullanmak suçunu oluşturur. Memurun kabul edilebilir herhangi bir özrü olmadan görevine bir veya iki gün gelmemesi, aylıktan kesme cezasını gerektirir. Disiplin suçunu işleyen memurun ileri sürdüğü mazeretlerin özür olarak kabul edilip edilmeyeceğini disiplin amiri takdir edecektir[196]\. İlk bahsini yerleştir, oyunun heyecanına kapıl. paribahis\. TSK’da çalışan Devlet memurları kılık ve kıyafet ile ilgili düzenleyici işlemlere[181] ve emirlere uymak zorundadır. Kılık ve kıyafetle ilgili düzenlemeler, kamu personelinin Atatürk devrim ve ilkelerine uygun, uygar, aşırılığa kaçmayacak şekilde, sade bir kılık ve kıyafette olmalarını, kılık ve kıyafette birlik ve bütünlük içinde bulunmalarını sağlamayı amaçlar. Bu amaca ters düşen kılık ve kıyafetler bentteki disiplin cezasını gerektirir. “Askeri öğrenci, er ve erbaşlar tarafından okunması veya bulundurulması Genelkurmay Başkanlığınca yasak edildiği bildirilen kitapları, dergileri ve her türlü yazıları okuyan veya bulunduranlar 15 güne kadar oda hapsi cezası ile cezalandırılırlar” (477 SK m.61).
Görüldüğü üzere disiplin kabahatleri disiplin suçlarının kanunla düzenlenmesi ilkesine uygun iken disiplin tecavüzleri bu ilkeye ters düşmektedir[89]. AsCK’nun bu maddesinde ceza hukuku genel ilkelerinden farklı bir düzenleme bulunmaktadır. Çünkü TCK’na göre fail işleyeceği suçtan vazgeçerse kendisine ceza verilmemektedir. Bu düzenlemede ise suç hiç yapılmamış olsa dahi muharrik cezalandırılmaktadır. Bu şekilde ceza genel hükümlerinden ayrılmanın nedeni, askerlik hizmetinin özelliği ve askeri disiplinin korunması ihtiyacından kaynaklanmaktadır[52]. Sözlük anlamında disiplin suçu; bir kimsenin eğitim ve iş hayatında disiplin yönetmeliğine aykırı davranışı olarak ifade edilmektedir[28]. Doktrinde ise, belli bir örgüt içinde bulunan kişilerin, o örgütün iç düzenine aykırı fiilleri[29] Devletten daha küçük sosyal grupların düzenini sağlayan, grup içi disiplini gerçekleştiren normlardan sapıcı davranışlar[30]; belirli bir statü içindeki kişilerin bu statüyü düzenleyen kurallara uymamalarından doğan olumsuz durumlar[31], şeklinde tanımları yapılmıştır. Disiplin suçu, genellikle bir kişinin kendi rızasıyla tabi olduğu belirli bir topluluğa karşı olan özel bir bağlılık yükümüne karşı gelmesi halinde ortaya çıkar[32]. Askerlik hizmetinin gerekleri gözetilerek hem idari hem de ceza hukuku alanında özel yasalar yürürlüğe konulmuş, bununla da yetinilmemiş, askeri suçlar, disiplin suçları ve idari işlemlerle ilgili özel görevli askeri mahkemeler kurulmuştur. Kurumlara ve/veya yetkili kıldıkları kişi ya da merciler ile somut olayın şartlarına göre yurtdışında olup olmamasından bağımsız olarak ilgili üçüncü kişi ve kurumlara aktarılabilecek ve ilgili mevzuatta belirlenen süreler boyunca saklanıp gerekli işlemlere tabi tutulabilecektir. İptali istenen ibarelerin yer aldığı 5651 sayılıKanun’un 8. Anayasa’nın anılanmaddesinde belirtilen kanun önünde eşitlik ilkesi hukuksal durumları aynıolanlar için söz konusudur.
- Bu amaca ters düşen kılık ve kıyafetler bentteki disiplin cezasını gerektirir.
- Maddesinde yapılan değişiklik sonucu tamamen kaldırıldığından uygulama kabiliyeti kalmamıştır.
- Bu düzenlemelerden anlaşılacağı üzere, TSK mensuplarına ilişkin disiplin cezalarına karşı yargı yolu kapalı tutulmuştur.
[23] MADDE 16 – Yüksek Disiplin Kurulu, Harp Okulu Komutanının başkanlığında; dekan, öğrenci alay komutanı, kurmay başkanı ve disiplin subayından oluşur. Yüksek Disiplin Kurulu; Kurula sevk edilen öğrencilerin disiplin ile ilgili safahatını ve yapılan işlemlerin ilgili mevzuata uygunluğunu inceleyerek, okuldan ilişiklerinin kesilmesine veya kesilmemesine karar verir. Okulla ilişiğin kesilmesi hakkındaki karar, ilgili kuvvet komutanının onayı ile yürürlüğe girer. Sonuç olarak askeri disiplin hukuku, yeni Anayasa değişiklikleri, AİHS hükümleri ve AİHM kararları dikkate alınarak yeniden tek bir kanun çatısı altında düzenlenmeli, disiplin hukuku sadece mevzuat bazında değil tüm bileşenleriyle yeniden düzenlenmeli, günün koşullarına uygun çağdaş bir görünüme kavuşturulmalıdır. Anılan düzenlemelerden Anayasa’nın yasama organına Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni bakımından kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran müeyyidelerin uygulanmasına ve bu müeyyidelerin yargı denetimi dışında bırakılmasına yönelik yasama tasarruflarında bulunabileceği yetkisini verdiği anlaşılmaktadır. Yargı denetimine açık olan disiplin cezalarında dava açma süresi, diğer idari işlemlerde olduğu gibi yazılı bildirim tarihinden itibaren 60 gündür. Bu süre geçirildikten sonra açılan davalar süre aşımı nedeniyle reddedilecektir.
Buna karşılık bir disiplin tecavüzü söz konusu olduğunda disiplin amiri ceza verip vermemek hususunda da serbesttir (AsCK m.163/2). Demek oluyor ki, disiplin kabahatlerinde faile mutlaka bir ceza verilmesi gerektiği halde disiplin tecavüzlerinin affedilmesi disiplin amirinin takdirindedir. Maddesinde[63], astının suç teşkil eden fiilleri hakkında kasten kanuni takibatta bulunmayan üstün kısa hapis ile veya altı aya kadar hapis ile cezalandırılacağı düzenlenmiştir. Kısa hapisle cezalandırılma durumunda fiil askeri kabahat niteliğindedir. Disiplin suçlarının belirlenmesi konusunda mevzuatımızda bir yeknesaklık bulunmamaktadır. Bazı mevzuat hükümlerinde yer alan ve kıyas yoluyla yeni disiplin suçu yaratılmasına imkân tanıyan torba suç kurallarıyla, hem farklı uygulamalara yol açılmış, hem de güvencesiz bir durum ortaya çıkarılmıştır[35]. Bu durumun sakıncalarına ve kanunilik ilkesi açısından değerlendirilmesine İkinci Bölümde geniş olarak yer verilecektir. Türk Silahlı Kuvvetlerinde farklı statüde personelin görev yapıyor olması ve bunların tabi olduğu disiplin rejiminin de farklı olması, disiplin işlemlerinde karmaşıklığı beraberinde getirmiştir.
Bu sorunun cevabı Disiplin Mahkemelerinin İdari nitelikte bir kurul mu yoksa Yargı fonksiyonu içerisinde faaliyet gösteren bir mahkeme mi olduğunun irdelenmesinden geçmektedir. Maddeye ek cetvelde de, disiplin amirlerinin hangi rütbelerde, hangi personele ne kadar ceza verebilecekleri yer almaktadır. Kamu hizmetlerini yerine getirmek için örgütlenip faaliyet gösteren İdare bu amaç doğrultusundaki örgütlenmeyi ve faaliyetleri idari işlem ve eylemlerle gerçekleştirir. Bu işlemler ise, bir defa uygulanmakla tükenmeyen, soyut ve nesnel özelliklere sahip genel (veya düzenleyici) işlemler veya belli bir kişi veya duruma uygulanan birel işlem niteliğine sahip olabilirler[485]. Çelik ise, genel olarak uluslararası andlaşmaların kanun değerinde olduğu tezinin kabul edilemeyeceğini düşünmektedir. Eğer andlaşma kanun hükmünde sayılır ve bu andlaşma ile kanun arasında çatışma olursa, bu çatışma lex posterior esasına göre çözümlenir. Yazara göre, andlaşma ile sonraki kanun çatışırsa lex posterior esası uygulanamaz. Örneğin Türkiye’nin sınırlarını belirleyen Lozan Barış Andlaşması, Türkiye Büyük Millet Meclisinin kabul ettiği bir kanunla değiştirilemez. Yazara göre, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi de sonradan yürürlüğe konulacak bir kanun ile değiştirilemez.
Bu nedenle dördüncü fıkrada yer alan “içeriğin çıkarılmasıve/veya” ibaresi başta Anayasanın 2. Maddeleri olmak üzere 22, 26 ve 48.maddelerine de aykırıdır. Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, altmış gün içinde işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. [632] Maddenin gerekçesine göre; “Vatanın düşman güçlerine karşı korunması bakımından her Türk vatandaşının askerlik hizmetini severek ve isteyerek yerine getirmesi şarttır”. Madde hükümlerini bozmamak şartıyla, her mafevk emir altında olmayanları da disiplinin temini için muvakkat olarak tevkif etmeğe veya ettirmeğe salahiyetlidir. Ancak bu tevkif keyfiyeti gün ve saatiyle derhal mevkufun disiplin amirine bildirilmelidir” (AsCK m.169). [249] Madde 183 – Cezayı veren disiplin amirleri zaruret halinde cezanın sonraya bırakılmasını veya fasıla ile infazını emredebilir. [161] Liselerden yukarı okul, yüksek okul ve üniversitelerde okuyan askeri öğrenciler bu suçun faili olabilirlerse de, lise, ortaokul ve eşidi okullar askeri öğrencileri bu suçun faili olamazlar (Koçyiğit, s.138). Maddesinde “hizmetin aksamaması” koşulu getirildiği halde, failin fiili nedeniyle hizmet aksamış ise, ne olacağı hususunda bir düzenleme bulunmamaktadır. [21] Benzer hükümler Astsubay Sicil Yönetmeliğinin 60.
Sözleşme, Evrensel Bildiride yer alan bazı hakların kolektif bir biçimde uygulanması için ilk adımları atmıştır. Maddesinde, Milli Savunma Bakanı tarafından verilebilen uyarma ve kınama disiplin cezalarının kesin olduğu belirtilmiş, bu cezalara karşı bir idari başvuru yolu düzenlenmemiştir. Disiplin cezaları hakkında cezalı tarafından yapılacak şikâyet üzerine karar vermeye yetkili amir, bu kararın verileceği zamanda cezayı vermiş olan amirin bir derece üstü olan disiplin amiridir (AsCK m.188/4). Kanun koyucu bu düzenlemeyle, ceza verildiği anda şikâyeti incelemekle yetkili amirin herhangi bir şekilde görevi başında bulunmadığı durumlarda (atama, izin, emeklilik gibi) şikâyetin yerine gelen kimse tarafından incelenmesine imkân sağlamıştır. 4566 sayılı Harp Okulları Kanununun 38. Maddesinde[421] ise Harp Okulu öğrencilerinin disiplin ve diğer nedenlerle hangi durumlarda okuldan çıkarılacakları düzenlenmiştir. Bunlar disiplin notunu kaybetme ve disiplin notuna bakılmaksızın öğrenci niteliğini kaybetme olarak kanunda yer almaktadır. Konuyu düzenleyen Harp Okulları Yönetmeliğinin[422] “Disiplin Nedeniyle Okuldan Çıkarılma” başlıklı 61.
Ayrıca kural ile öngörülen yükümlülüğün kapsamı da bellideğildir. 5651 sayılı Kanunda hukuki niteliği çok farklı erişimin engellenmesikararları vardır ancak bu kararlardan bir kısmı koruma tedbiri niteliğindedir,mesela 8. Ve 8/A maddesindeki kararlar koruma tedbiri niteliğinde olup,içeriğin hukuka aykırılığı konusunda nihai bir karar olarak nitelendirilemez.9. Maddede öngörülen karar ise özel bir hak arama niteliğine sahiptir veAnayasa Mahkemesi de bu kararın tedbir niteliğinde olduğuna karar vermiştir.Dolayısıyla bu karar da içeriğin hukuka aykırılığına ilişkin nihai bir kararolarak nitelendirilemez. Diğer taraftan kural sosyal ağ sağlayıcıların da temel haklarınamüdahale teşkil etmektedir.
Maddesine göre temel hak ve özgürlüklereyönelik sınırlamaların ölçülü olması zorunludur. İptali istenen kural iledüzenlenen idari para cezaları başta mülkiyet hakkı olmak üzere yersağlayıcıların pek çok anayasal hak ve özgürlüğüne müdahale oluşturmaktadır.Yer sağlayıcılara yasada yüklenen trafik bilgilerini tutma, erişim engelleme veiçerik çıkarma kararlarını uygulama gibi yükümlülükler öngörülmüştür. Buyükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde verilecek idari para cezasının altsınırı yapılan değişiklikle yüzbin Türk Lirasına yükseltilmiştir. Bu cezanınmiktarı bir milyon Türk Lirasına kadar olabilecektir ve bu konuda tüm yetki BTKbaşkanına verilmiştir. Maddesinin birinci fıkrasında, “Kimse, işlendiğizaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayıcezalandırılamaz” denilerek “suçun kanuniliği”, üçüncü fıkrasında da “Ceza veceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur” denilerek, “cezanınkanuniliği” ilkesi getirilmiştir. Maddesinde sadece “askeri mahkemede” ibaresi yer almaktadır. Yine disiplin cezalarının kanunilik ilkesi gereği ve kamu düzenini ilgilendirmesi nedeniyle, hangi hukuki prosedürün uygulanacağına, idarenin ajanının değil hukukun ne olduğunu söyleme yetki ve görevi olan hâkimin karar vereceği, tabiatıyla yargı yerinin kuralı tatbik edene ve uygulamaya değil hukuka tabi olacağı tartışmasızdır. Bu nedenle eylemin disiplin suçu/tecavüzü oluşturup oluşturmadığında son söz Mahkemenin olmalıdır. Nihaî işleme yönelik hazırlık işlemleri, asıl işlemden bağımsız olarak tek başına hukuki sonuç doğurmadığı, şahsiyet haklarını ihlal etmediği veya hukukî durumlarda değişiklik yaptığından dolayı ayrılabilir işlem kavramı gereği sürecin tamamlanmasından önce dava edilebilirlik vasfı kazanmadığı müddetçe, kural olarak doğrudan doğruya iptal davasına konu olamaz[792].
Bu bakımından, uluslararasıhukukta kabul görmüş genel ilkelere göre hareket etmekle birlikte, devletlerinkendi ceza yargısı alanını oluşturması tabidir. Anayasa Mahkemesi kararına göre idari tedbir olarak öngörülenerişimin engellenmesi uygulaması Anayasanın 22. Maddesinde güvence altınaalınan haberleşme özgürlüğüne ve Anayasanın 26. Maddesinde güvence altınaalınan ifade özgürlüğü hakkına müdahale teşkil etmektedir. Maddesinde yüksek disiplin kurulunun, MSB’lığı bünyesinde MSB’lığı Müsteşarı, Genelkurmay Personel Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Personel Başkanları, MSB’lığı Personel Daire Başkanı, MSB’lığı Askeri Adalet İşleri Başkanı, MSB’lığı Başhukuk Müşaviri ve Genelkurmay Adli Müşaviri’nden oluşacağı düzenlenmiştir. Disiplin Kurullarının üye sayısı ise, kurulduğu Komutanlığa göre değişmektedir. Mesela Jandarma Genel Komutanlığı Disiplin Kurulu 6 kişiden, Sahil Güvenlik Komutanlığı Disiplin kurulu ise 4 üyeden oluşmaktadır. [250] Madde 187 – Bir cezalı ordudan ayrılırsa evvelce verilen disiplin cezasının infazı veya ikmali caiz değildir.